Sayfalar

31 Ağustos 2014 Pazar

Budapeşte


2013 yazında yaptığımız Orta Avrupa turunda, Salzburg, Münih ve Prag’dan sonraki durağımız Macaristan’ın başkenti Budapeşte oluyor. Tuna Nehri’nin iki yakasına kurulmuş Budin(batı yakası) ve Peşte(doğu yakası)’nin 1873 yılında birleşmesi ile oluşan şehir, bir asırdan uzun süre de Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır (1526-1686). Osmanlı hakimiyetinden sonra Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun iki başkentinden birisi olan şehir, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Macaristan Komünist Halk Cumhuriyeti’nin kalbi haline gelmiş. Doğası tarihi kadar etkileyici şehirde biz de 3 gün geçirdik. Budapeşte’ye yolunuz düşerse bize göre yapabileceğiniz ve gezebileceğiniz yerlere kısaca değinmeye çalıştım.


Budapeşte’de Gezilecek Yerler

Parlemento Binası (Orszaghar)

Tuna sahilinde yer alan bina, gösterişli, bembeyaz gotik kuleleri ile gündüz bembeyaz ve sakin, gece ise ışıl ışıl ve gösterişli. Bu arada belirtmeliyim ki Budapeşte ışıklandırması Avrupa’nın en güzel şehirlerinden kesinlikle. 
 


 

Gellert Tepesi

Budapeşte manzarasını en güzel görebileceğiniz yerlerin başında geliyor. Tepe adını bir rivayete göre Hristiyanlığı kabul etmek istemeyen Paganların Piskopos Gellert’ı bu tepeden aşağı bir fıçı içinde atılması ile almış. Tepenin en üst noktasında Budapeşte’nin 1945 yılında Rus Ordusu tarafından kurtarılması anısına devasa Özgürlük Anıtı bulunmaktadır.















Kraliyet Sarayı

Bir tepenin en uç noktasında yer alması nedeniyle, oldukça havadar ve güzel bir manzaraya sahip olan saray oldukça çok turistin geldiği bir çekim merkezi. Bu arada sarayın içinde yer alan Macar Uluslararası Galerisini de gezebilirsiniz.





Kraliyet Sarayı’nın manzarası gördüğünüz gibi oldukça etkileyicidir. Sarayın önünde istediğiniz gibi fotoğraf çekebileceğiniz bir teras yer almaktadır.
 
 
Bu arada saraya girerken ok atabileceğiniz bir alan dahi var.














Balıkçılar Burcu

Tuna Nehri’ne tepeden bakan bir noktada, St.Mathias Kilisesi’nin hemen önünde yer almaktadır. Yapıyı oluşturan yer alan 7 adet burç, bu topraklara gelen 7 Macar boyunu temsil etmekteymiş. Oldukça güzel bir manzara sunan burçlarda hoş bir kafe de yer alıyor. Vaktiniz varsa ve boş masa bulabilirseniz Tuna Nehri manzarasına karşı oturup bir şeyler için.




Balıkçılar Burcu’nun hemen arkasında kralların taç giydikleri St.Mathias Kilisesi yer alıyor. Kilisenin hemen önünde ise Macaristan’ın ilk kralı St.Stephen’in heykeli bulunuyor. 13 YY’dan kalma kilise Budapeşte’de görebileceğiniz tek girişi ücretli olan kilise.
 
 
 


Kahramanlar Meydanı
Budapeşte’ye geldiğinizde uğramanız gereken yerlerden birisi de Kahramanlar Meydanı’dır. Macar’ların bu topraklara gelmesinin 1.000’inci yılı anısına 1896 yılında alanın inşasına başlanmış.


 

Üstteki resimde de görebileceğiniz gibi meydan aslında üç parçadan oluşuyor diye biliriz. Meydanın tam ortasında üzerinde dev bir sütun ve yedi heykelin bulunduğu kaide yer alıyor. Sütunun en tepesinde Macar Krallığı’nın ilk kralı olan Aziz Stephan’ın heykeli yer alıyor. Heykelin bir elinde kutsal Macar tacı, diğerinde ise elinde haç taşıyan Cebrail yer alıyor. Sütunun altında yer alan 7 atlı ise, Macar prensi ve Macar halkını Karpatlar’a getiren kabile liderleridir.

Kaidenin arkasında ise, iki çeyrek daire şeklinde 14 adet heykel yer alıyor. Heykeller Macar tarihine etkisini bırakmış önemli kişilermiş.

Kahramanlar Meydanı’nın hemen arkasında Kahramanlar Meydanı kadar güzel içinde Buda Kalesi’nin de yer aldığı bir park yer alıyor. Kahramanlar Meydanı’na kadar gelişken mutlaka buraya uğrayın. Bu arada hemen belirtelim yazın insanların teknelerle dolaştığı gölde, kışları ise buz pateni yapılmaktaymış. Parktan bazı resimleri aşağıda görebilirsiniz.
 




Zincirli Köprü (Aslanlı Köprü)

Tuna Nehri üzerinden Buda ve Peşte’yi ilk defa birbirine bağlayan bu köprünün inşası 1839 yılında başlamış. Köprünün iki ucunda da ikişer adet aslan heykeli köprüye asıl ününü veren yapıtlar. Budapeşte’de her şeyde olduğu gibi Zincirli Köprü de geceleyin çok daha güzel. 
 


 
Bu arada anlatmadan geçmek istemem, bu güzel köprüye aslan heykellerini yapan heykeltıraş, aslanların dilini yapmayı unuttuğu için intihar etmiş.
Opera Binası
Duvarlarında Mozart, Beethoven, Verdi, Tchaikovsky dahil 16 büyük bestekarın heykellerinin süslediği Opera Binası kesinlikle Budapeşte’de görmeniz gereken yerlerin başında geliyor.

 
Mümkünse eğer binada bir konsere gidin ama bizim gibi, sezonun kapalı olduğu bir döneme denk gelirseniz, bina içinde bir tur düzenleniyor. Hatta 15 dakikalık bir kısa opera bile sahneleniyor. Mutlaka ama mutlaka gidin. Bu arada Budapeşte’ye turla gidecek olursanız, operanın kapalı olduğunu söylüyorlarmış, dikkate almayın lütfen zira dediğimiz gibi açıkJ




Bu arada bir not düşelim; opera binası ilk yapıldığında, Avusturya Macaristan kralı Budapeşte’ye geldiğinde burada bir operaya gelmiş. Operanın güzelliği ve zerafetini görünce ve daha önemlisi Viyana’dakinden çok daha güzel bir salonla karşılaşınca kıskançlığından binayı terk ederek operayı izlememiş.

St. Stephan Bazilikası
Bembeyaz mimarisi ile Budapeşte’nin en büyük ve önemli bazilikasıdır. Buda tarafında yer alan bazilikanın çatısından şehir manzarası da oldukça güzeldir. Eğer şanslı iseniz kilisede bir konsere denk gelebilirsiniz. Biz gittiğimizde şansımıza vardı, kilise orgu ile yapılan klasik müzik hoşunuza gidecektir.
 




II.Dünya Savaşı Anıtı (Demir Ayakkabılar)

II. Dünya Savaşı öncesi, Budapeşte Avrupa’da Yahudi nüfusunun en yoğun olduğu şehirlerin başında geliyormuş. Savaştan önce şehirde yaşayan 250.000 Yahudi’nin %40’ı Nazi soykırımında öldürülmüş. II. Dünya Savaşı Anıtı da Parlamento Binası’nın hemen yan tarafında, Tuna Nehri’nin kenarında duruyor. Dikkat etmezseniz veya bilmezseniz muhtemelen görmeniz de imkansız. Biz de dolaşırken şans eseri buluyoruz anıtı. Aslında bir anıttan ziyade, Tuna Nehri kenarında sahiplerini bekleyen demirden ayakkabılar bunlar. Anıtın bulunduğu yer gün batımında Budapeşte’nin en güzel manzarasını sunuyor bizlere.

 



Gece Budapeşte
Budapeşte hep dediğim gibi geceleri çok güzel ve ışıl ışıl. Hop on hop of otobüslerle ya da yürüyerek geceleyin Budapeşte’yi gezin. Otelinize dönüp uyumak aklınıza bile gelmeyecektir.
 
 




 

Budapeşte’de Yapılacaklar
Tuna Nehri, gerçekten çok güzel bir manzaraya sahip sakin bir nehir. Mutlaka tekne turu yapın ve mümkünse bunu akşamüzeri yapın. Budapeşte hep dediğim gibi geceleyin gündüz olduğundan çok daha güzel.
 
 





Macarların yemyeşil doğaları ve yine yemyeşil parkları var. Macar gençleri ile birlikte parklarda dinlenin, yemyeşil çimenlerin üzerinde içkinizi için.


 

Budapeşte’de gerçekten çok güzel kafeler yollarda sıralanıyor, çiçekler içindeki bir kafede oturup şarabınızı için.
 
 
Margaret Adası, Tuna Nehri’nin kuzeyinde oldukça etkileyici, yemyeşil bir ada. Ada özellikle çocuklar için spor okulları bulunduruyor. Gezebileceğiniz fazladan bir gününüz varsa mutlaka uğrayın, pişman olmazsınız.
 



 

Budapeşte sokaklarında dolaşın hatta bazen kaybolun. Sokaklarda oldukça ilginç detaylar sizi karşılayacak.
 



Budapeşte’ye gelin, gecesiyle gündüzüyle şehri gezin. Yeşiline, ışıltısına doyamayacaksınız.