Sayfalar

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Pekin (Beijing)


12 Temmuz 2014 sabaha karşı Rus Havayolu şirketi Aeorflot ile Moskova aktarmalı olarak şimdiye kadarki en uzun yolculuğumuza; Pekin’e doğru yola çıkıyoruz. Toplamda 13 saatlik uçuştan sonra yerel saatle gece 1:00’de Pekin Havaalanına indik. Bu arada Pekin’in gerçek adı Beijing ve kelime anlamıyla “Kuzey Başkenti” anlamına geliyormuş. Şehir aynı zamanda dünyanın en eski başkentlerinden ve Çin’e 1420 yılından beri başkentlik yapıyor.

Pekin’de Gezilecek Yerler

Yasak Şehir ve Tiananmen Meydanı


“Son İmparator” filmini izleyenlerin sarayın büyüklüğü ve iştihamına dair bir fikri olabilir belki ama belirtmek gerekir ki saray filmde hissedilenden çok daha büyük. Dile kolay, 720.000 m2’lik alana yayılmış 980 yapıdan oluşan kompleksi gerçek anlamda gezmek için bir gün yetmeyecektir. 5 avludan oluşan saraya giriş ve çıkış sadece imparatorun izniyle gerçekleştirilmekteymiş.

Çin’de heryerde büyük bir kalabalık ve uzun kuyruklarla karşılaşacaksınız, öyle ki kalabalık yüzünden Yasak Şehir’in binalarına yaklaşmamız bile yarım saatten fazla vakit aldı. Yasak Şehir gezen insanlarla dolu olmasına rağmen bunların %95’i yerli turistlerden oluşuyor.


Bu arada Uzak Doğu’ya gidenler için belirtmek gerekir ki özellikle Pekin ve Xi’an gibi şehirlerde halk turistlere pek alışık olmadığından yanınıza gelip çocuklarıyla fotoğraf çektirmek isteyenlerle sık karşılaşabilirsiniz. Aşağıda Yasak Şehir’in bazı resimlerini görebilirsiniz. Bu arada belirtmem gerekir ki eğer yazın gidecekseniz yanınıza şemsiye, şapka ve güneş kremi mutlaka alın. Yaşak Şehir’de gölge, ağaç vb. çok bulunmadığından gezdiğiniz sürenin çoğunda güneş altında olacağınızı unutmayın.



Sarayın son kısmında ailelerin çocuklarına eski yerel kıyafetleri kiralayabildikleri bir dükkan da bulunuyor. Çekik gözlü tatlı minikleri, rengarenk kıyafetleri içinde mahcup yüzleri ile burada görebilirsiniz. Benim için sarayın tarihinden ve gösterişinden daha güzeli, çocukların o kıyafetleriyle tarihten bir anı gibi ortalıkta dolaşması oluyor.




Çin Seddi

Çin’in kuzeybatısı boyunca süren, 8.852 kilometre uzunluğunda, M.Ö.221 yılından M.S.608 yılına kadar inşaatı süren dev duvar “Dünyanın Yeni Yedi Harikası”’ndan birisidir. Çin Seddi oldukça uzun olduğundan ziyaretçi alan bölgeleri de birden fazla elbette. Bunların en ünlüleri aşağıdaki noktalar.
*Badaling
*Mutianyu
*Jinshanling
*Juyongguan
*Huanghuacheng

Badaling ve Mutianyu, Pekin’e en yakın olan ve en popüler Çin Seddi noktaları. Zaman kısıtımız olduğundan biz kaldığımız oteldeki tur şirketi ile Badaling’e gittik. Badaling 1,5 saat mesafede Pekin’e en yakın olan nokta. Badaling bu nedenle en kalabalık ve en turistik nokta olmuş durumda. Bu bölgede duvarlar bakımdan geçirilmiş. Zamanınız varsa Mutianyu noktasına gitmeye çalışın. Biz gidemedik ama araştırdığımız kadarıyla Mutianyu orijinal duvarları, kalabalık olmayan ziyaretçileri ile daha çekici bir ziyaretçi noktası olabilir.

Biz Badaling’e gittiğimizden notlarımız ve resimlerimiz de bu bölgeye aittir. Öncelikle Badaling’e giderseniz 100 Yen ücret ödeyerek teleferikle tepeye çıkmanızı öneririz. Çünkü yukarıya oldukça uzun bir yürüyüş mesafesi var. Tekrar belirtelim Badaling gerçekten çok kalabalık.  









Badaling’in aşağısında ufak bir çarşı da yer alıyor. Yani yanınıza su vb. almanıza gerek yok her şey orada var.
Ming Mezarları

Çin Seddi’ne giderseniz tur şirketleri genelde Ming Mezarları’nı da turla birleştiriyor. 1400’lü yıllardan itibaren 13 tane kral bu bölgeye gömülmüş. 5 adet dağın arasına yerleşmiş bölgede bir ana bölüm ve uzak mesafelerde yer alan 12 farklı mezar binası yer alıyor. Orta bölümde yer alan ana mezar aynı zamanda Ming Hanedanının en önemli imparatoruna aitmiş.


Mezarlar bölgesinde yer alan ana binanın en temel özelliği (ki daha sonra öğreniyoruz ki Çin yapılanın tamamı için geçerli) binanın inşasında herhangi bir metal (çivi vb.) kullanılmaması. Yapılar, parçalar birleştirilerek oluşturulmuş. Ana bina içinde yer alan sergide de eski Ming Hanedanından kalan başta yeşim olmak üzere pek çok eser de sergilenmekte.


 



Mezarların etrafında yer alan dağların da mezarları koruduğuna inanılıyormuş.

Cennet Tapınağı

Pekin’e giderseniz gitmeden geri dönmemeniz gereken yerlerden bir diğeri de Cennet Tapınağı. Şehrin güney tarafında kalan tapınak, eskiden imparatorun hasat döneminde gelerek tanrılara dua ettiği tapınakmış. Cennetin küre, yerin ise kare biçiminde olduğu inancının somutlaştığı binada, dünya üzerinde cennetin yükselmesi gibi kırmızı kare bir bina üstünde yer alan mavi yuvarlak çatılardan oluşuyor.
Cennet Tapınağına metro ile ulaştıktan sonra karşımıza ilk çıkan kapının önünde dans eden bir çift oluyor. Yeşil tavanlı çok güzel koridordan geçerek, geniş bir avlu içinde Cennet Tapınağı’na ulaşıyoruz.


Yapımında hiçbir metal monte kullanılmayan bina, parçalar birleştirilerek oluşturulmuş ve kırmızı sütunlar üzerinde yükseliyor.
 
 
Pekin’e kadar gelip de Cennet Tapınağı’na uğramazsanız çok şey kaçırmış olursunuz.

Lama Tapınağı (Yonghe Gong)

Lama Tapınağı, şehrin en önemli ve en çok turist çeken cazibe merkezlerinin başında geliyor. 17.YY’da yapılmış olan tapınak Budizm’in en önde gelen tapınaklardan birisi. İç içe avlu ve binalardan oluşan tapınak dev Buda heykeli ve yanan tütsüleri ile çok ilgi çekici.
 







Son fotoğrafta gördüğünüz Buda heykeli 3 katlı bir binanın tam ortasında ve tavanına kadar yer alıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
Kuş Yuvası Stadyumu

Hatırlayanlar bilir, 2008 yılı olimpiyatları Pekin’de yapılmıştı. Bu stadyum da 2003 yılında başlayarak 5 yılda yapılmış ve 91 bin kişiyi ağırlayacak kapasitedeymiş. Mimari yapısı nedeniyle de “Kuş Yuvası” adını almış. Stadyumdan daha etkileyici olan ise Stadyumun bulunduğu meydanın kalabalığı ve hareketliliği. Metro ile direkt olarak bölgeye ulaşabilirsiniz.
 

Meydanda gökyüzüne uzanan kat kat uçurtmalar çok güzel bir görüntü oluşturuyor.
 

Gökyüzüne uzanan beyaz çizgiler sözünü ettiğim uçurtmalar. Gözünüz alabildiğince uzanan insan kalabalığı ve gökyüzüne uzanan onlarca uçurtma çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Zamanınız varsa mutlaka uğramaya çalışın.

Wangfujing Caddesi
Metro ile Tiananmen Meydanı’nına gelmeden Wangfujing Durağında inerseniz Wangfujing Caddesi’nin güney ucunda inmiş oluyorsunuz.  Cadde, Pekin’in en işlek caddelerinden ve gezmesi oldukça zevkli. Yol boyunca markalı dükkanların yanı sıra caddede hediyelik dükkanlarının da yer aldığı çok güzel pasajlar var. Bizim otelimiz bu caddeye oldukça yakın olduğundan sık sık gitme fırsatımız oldu.




 
Bu arada Çin’li çocuklar da en az diğer çocuklar kadar tatlılar.
Pekin’de yollarda, kafelerde, her yerde insanlar ellerinde beyaz ufak bir şişeden bir şeyler içiyor. Merak ettim ben de denedim, meğerse ballı yoğurtmuş, sıcakta oldukça ferahlatıcı ve güzel bence deneyin, pişman olmazsınız.
 
Pekin Hayvanat Behçesi ve Pandalar
Pandaların sayısı gittikçe azalmakta ve soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Pekin Hayvanat Bahçesi de pandaların yaşadığı sayılı alanların başında geliyor. Yüzlerce turistin önüne kurbanlık gibi atılmış pandalar üzerlerindeki gözlerden bıkmış halde hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar.
 


Canlılar arasında en hassas olanlarından birisi olarak bilinen pandaların hali beni üzdü doğrusu ama çocuklarımızın belki bu türü bir daha göremeyecek olması çok daha üzücü.
 



Pandanın yanında lemur, cüce tilki, kızıl panda gibi görülmesi çok sık olmayan hayvanları bu hayvanat bahçesinde görebilirsiniz. Zamanınız varsa uğradığınıza pişman olmazsınız ve pandalar gerçekten çok tatlı hayvanlar.
Yeşim Taşı
Çinliler için yeşim taşı neredeyse tarihleri kadar eski. M.Ö. 3000 yılında dahi Çin’de yeşim, kraliyet mücevheri olarak bilinmekteymiş. Yeşim hediyelikleri ve yeşim dükkanlarını Çin’de her yerde görmeniz mümkün. Eğer fırsatınız varsa bir yeşim fabrikasına gitmek hoşunuza gidecektir. Tur dahilinde öğle yemeği için restoranı olan bir yeşim dükkanına uğradık biz de.
 






Tek başına yeşim fabrikası bile fırsat bulunursa uğranıp gezilebilecek bir yer. Bir diğer avantajı da bizim gittiğimiz fabrikanın aldığınız ürünler için uluslararası lisans veriyorlar.
Pekin’de Ne Yenir Ne İçilir
Çin mutfağı dünyanın en ünlü mutfaklarındandır ve Pekin denince de akla ilk gelen Pekin ördeğidir. Adım başı bir restoran bulacağınız damak tadınıza uydurabilirseniz pek aç kalmazsınız. Dampling adı verilen büyük mantıları oldukça güzel. Bu arada belirmek gerekir ki tüm yemekleri bizim yemeklerimize göre biraz daha yağlı gelebilir size.
 
Domuz eti sizin için problem değilse, yediğim ve oldukça beğendiğim ejder meyveli domuzu da deneyebilirsiniz.
Şehirde özellikle benim tavsiye ettiğim bira ise Yanjing adlı bira. Çin’de imal edilen biranın içimi oldukça yumuşak, mutlaka denenmeli.
Çin’e kadar gelip de denemeden dönmemeniz gereken bir diğer şey de elbet de çay. Özellikle yasemin çayı mis gibi kokusu ve tadı ile mutlaka denemeniz hatta yanınızda ülkenize getirmeniz gereken bir tat. Yeşil çaydan yapılan dondurma da denenmeli.
Bir de yazının önceki bölümlerinde sözü geçen ballı yoğurdu da mutlaka deneyin. Soğuk iken oldukça ferahlatıcı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder