12 Temmuz 2014 sabaha karşı Rus
Havayolu şirketi Aeorflot ile Moskova aktarmalı olarak şimdiye kadarki en uzun
yolculuğumuza; Pekin’e doğru yola çıkıyoruz. Toplamda 13 saatlik uçuştan sonra yerel
saatle gece 1:00’de Pekin Havaalanına indik. Bu arada Pekin’in gerçek adı
Beijing ve kelime anlamıyla “Kuzey Başkenti” anlamına geliyormuş. Şehir aynı
zamanda dünyanın en eski başkentlerinden ve Çin’e 1420 yılından beri başkentlik
yapıyor.
Pekin’de Gezilecek Yerler
Yasak Şehir ve Tiananmen Meydanı
“Son İmparator” filmini
izleyenlerin sarayın büyüklüğü ve iştihamına dair bir fikri olabilir belki ama
belirtmek gerekir ki saray filmde hissedilenden çok daha büyük. Dile kolay,
720.000 m2’lik alana yayılmış 980 yapıdan oluşan kompleksi gerçek anlamda
gezmek için bir gün yetmeyecektir. 5 avludan oluşan saraya giriş ve çıkış sadece
imparatorun izniyle gerçekleştirilmekteymiş.
Çin’de heryerde büyük bir
kalabalık ve uzun kuyruklarla karşılaşacaksınız, öyle ki kalabalık yüzünden Yasak
Şehir’in binalarına yaklaşmamız bile yarım saatten fazla vakit aldı. Yasak
Şehir gezen insanlarla dolu olmasına rağmen bunların %95’i yerli turistlerden
oluşuyor.
Bu arada Uzak Doğu’ya gidenler
için belirtmek gerekir ki özellikle Pekin ve Xi’an gibi şehirlerde halk
turistlere pek alışık olmadığından yanınıza gelip çocuklarıyla fotoğraf
çektirmek isteyenlerle sık karşılaşabilirsiniz. Aşağıda Yasak Şehir’in bazı resimlerini
görebilirsiniz. Bu arada belirtmem gerekir ki eğer yazın gidecekseniz yanınıza
şemsiye, şapka ve güneş kremi mutlaka alın. Yaşak Şehir’de gölge, ağaç vb. çok
bulunmadığından gezdiğiniz sürenin çoğunda güneş altında olacağınızı unutmayın.
Sarayın son kısmında ailelerin
çocuklarına eski yerel kıyafetleri kiralayabildikleri bir dükkan da bulunuyor. Çekik
gözlü tatlı minikleri, rengarenk kıyafetleri içinde mahcup yüzleri ile burada
görebilirsiniz. Benim için sarayın tarihinden ve gösterişinden daha güzeli,
çocukların o kıyafetleriyle tarihten bir anı gibi ortalıkta dolaşması oluyor.
Çin Seddi
Çin’in kuzeybatısı boyunca süren,
8.852 kilometre uzunluğunda, M.Ö.221 yılından M.S.608 yılına kadar inşaatı
süren dev duvar “Dünyanın Yeni Yedi Harikası”’ndan birisidir. Çin Seddi oldukça
uzun olduğundan ziyaretçi alan bölgeleri de birden fazla elbette. Bunların en
ünlüleri aşağıdaki noktalar.
*Badaling*Mutianyu
*Jinshanling
*Juyongguan
*Huanghuacheng
Badaling ve Mutianyu, Pekin’e en
yakın olan ve en popüler Çin Seddi noktaları. Zaman kısıtımız olduğundan biz
kaldığımız oteldeki tur şirketi ile Badaling’e gittik. Badaling 1,5 saat
mesafede Pekin’e en yakın olan nokta. Badaling bu nedenle en kalabalık ve en
turistik nokta olmuş durumda. Bu bölgede duvarlar bakımdan geçirilmiş.
Zamanınız varsa Mutianyu noktasına gitmeye çalışın. Biz gidemedik ama
araştırdığımız kadarıyla Mutianyu orijinal duvarları, kalabalık olmayan
ziyaretçileri ile daha çekici bir ziyaretçi noktası olabilir.
Biz Badaling’e gittiğimizden
notlarımız ve resimlerimiz de bu bölgeye aittir. Öncelikle Badaling’e
giderseniz 100 Yen ücret ödeyerek teleferikle tepeye çıkmanızı öneririz. Çünkü
yukarıya oldukça uzun bir yürüyüş mesafesi var. Tekrar belirtelim Badaling
gerçekten çok kalabalık.
Badaling’in aşağısında ufak bir
çarşı da yer alıyor. Yani yanınıza su vb. almanıza gerek yok her şey orada var.
Ming Mezarları
Çin Seddi’ne giderseniz tur
şirketleri genelde Ming Mezarları’nı da turla birleştiriyor. 1400’lü yıllardan
itibaren 13 tane kral bu bölgeye gömülmüş. 5 adet dağın arasına yerleşmiş
bölgede bir ana bölüm ve uzak mesafelerde yer alan 12 farklı mezar binası yer
alıyor. Orta bölümde yer alan ana mezar aynı zamanda Ming Hanedanının en önemli
imparatoruna aitmiş.
Mezarlar bölgesinde yer alan ana
binanın en temel özelliği (ki daha sonra öğreniyoruz ki Çin yapılanın tamamı için
geçerli) binanın inşasında herhangi bir metal (çivi vb.) kullanılmaması. Yapılar,
parçalar birleştirilerek oluşturulmuş. Ana bina içinde yer alan sergide de eski
Ming Hanedanından kalan başta yeşim olmak üzere pek çok eser de sergilenmekte.
Mezarların etrafında yer alan dağların da mezarları koruduğuna inanılıyormuş.
Cennet Tapınağı
Pekin’e giderseniz gitmeden geri
dönmemeniz gereken yerlerden bir diğeri de Cennet Tapınağı. Şehrin güney
tarafında kalan tapınak, eskiden imparatorun hasat döneminde gelerek tanrılara
dua ettiği tapınakmış. Cennetin küre, yerin ise kare biçiminde olduğu inancının
somutlaştığı binada, dünya üzerinde cennetin yükselmesi gibi kırmızı kare bir
bina üstünde yer alan mavi yuvarlak çatılardan oluşuyor.
Cennet Tapınağına metro ile ulaştıktan
sonra karşımıza ilk çıkan kapının önünde dans eden bir çift oluyor. Yeşil
tavanlı çok güzel koridordan geçerek, geniş bir avlu içinde Cennet Tapınağı’na
ulaşıyoruz.
Yapımında hiçbir metal monte
kullanılmayan bina, parçalar birleştirilerek oluşturulmuş ve kırmızı sütunlar
üzerinde yükseliyor.
Pekin’e kadar gelip de Cennet
Tapınağı’na uğramazsanız çok şey kaçırmış olursunuz.
Lama Tapınağı (Yonghe Gong)
Lama Tapınağı, şehrin en önemli
ve en çok turist çeken cazibe merkezlerinin başında geliyor. 17.YY’da yapılmış
olan tapınak Budizm’in en önde gelen tapınaklardan birisi. İç içe avlu ve
binalardan oluşan tapınak dev Buda heykeli ve yanan tütsüleri ile çok ilgi
çekici.
Son fotoğrafta gördüğünüz Buda
heykeli 3 katlı bir binanın tam ortasında ve tavanına kadar yer alıyor.
Kuş Yuvası Stadyumu
Hatırlayanlar bilir, 2008 yılı
olimpiyatları Pekin’de yapılmıştı. Bu stadyum da 2003 yılında başlayarak 5
yılda yapılmış ve 91 bin kişiyi ağırlayacak kapasitedeymiş. Mimari yapısı
nedeniyle de “Kuş Yuvası” adını almış. Stadyumdan daha etkileyici olan ise Stadyumun
bulunduğu meydanın kalabalığı ve hareketliliği. Metro ile direkt olarak bölgeye
ulaşabilirsiniz.
Meydanda gökyüzüne uzanan kat kat
uçurtmalar çok güzel bir görüntü oluşturuyor.
Wangfujing Caddesi
Metro ile Tiananmen Meydanı’nına gelmeden
Wangfujing Durağında inerseniz Wangfujing Caddesi’nin güney ucunda inmiş
oluyorsunuz. Cadde, Pekin’in en işlek
caddelerinden ve gezmesi oldukça zevkli. Yol boyunca markalı dükkanların yanı sıra
caddede hediyelik dükkanlarının da yer aldığı çok güzel pasajlar var. Bizim
otelimiz bu caddeye oldukça yakın olduğundan sık sık gitme fırsatımız oldu.
Bu arada Çin’li çocuklar da en az
diğer çocuklar kadar tatlılar.
Pekin’de yollarda, kafelerde, her
yerde insanlar ellerinde beyaz ufak bir şişeden bir şeyler içiyor. Merak ettim
ben de denedim, meğerse ballı yoğurtmuş, sıcakta oldukça ferahlatıcı ve güzel
bence deneyin, pişman olmazsınız.
Pekin Hayvanat Behçesi ve Pandalar
Pandaların sayısı gittikçe
azalmakta ve soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Pekin Hayvanat Bahçesi
de pandaların yaşadığı sayılı alanların başında geliyor. Yüzlerce turistin
önüne kurbanlık gibi atılmış pandalar üzerlerindeki gözlerden bıkmış halde
hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar.
Canlılar arasında en hassas
olanlarından birisi olarak bilinen pandaların hali beni üzdü doğrusu ama
çocuklarımızın belki bu türü bir daha göremeyecek olması çok daha üzücü.
Pandanın yanında lemur, cüce tilki,
kızıl panda gibi görülmesi çok sık olmayan hayvanları bu hayvanat bahçesinde
görebilirsiniz. Zamanınız varsa uğradığınıza pişman olmazsınız ve pandalar
gerçekten çok tatlı hayvanlar.
Yeşim Taşı
Çinliler için yeşim taşı
neredeyse tarihleri kadar eski. M.Ö. 3000
yılında dahi Çin’de yeşim, kraliyet mücevheri olarak bilinmekteymiş. Yeşim
hediyelikleri ve yeşim dükkanlarını Çin’de her yerde görmeniz mümkün. Eğer
fırsatınız varsa bir yeşim fabrikasına gitmek hoşunuza gidecektir. Tur
dahilinde öğle yemeği için restoranı olan bir yeşim dükkanına uğradık biz de.
Tek başına yeşim fabrikası bile
fırsat bulunursa uğranıp gezilebilecek bir yer. Bir diğer avantajı da bizim
gittiğimiz fabrikanın aldığınız ürünler için uluslararası lisans veriyorlar.
Pekin’de Ne Yenir Ne İçilir
Çin mutfağı dünyanın en ünlü
mutfaklarındandır ve Pekin denince de akla ilk gelen Pekin ördeğidir. Adım başı
bir restoran bulacağınız damak tadınıza uydurabilirseniz pek aç kalmazsınız.
Dampling adı verilen büyük mantıları oldukça güzel. Bu arada belirmek gerekir
ki tüm yemekleri bizim yemeklerimize göre biraz daha yağlı gelebilir size.
Domuz eti sizin için problem
değilse, yediğim ve oldukça beğendiğim ejder meyveli domuzu da
deneyebilirsiniz.
Şehirde özellikle benim tavsiye
ettiğim bira ise Yanjing adlı bira. Çin’de imal edilen biranın içimi oldukça
yumuşak, mutlaka denenmeli.
Çin’e kadar gelip de denemeden
dönmemeniz gereken bir diğer şey de elbet de çay. Özellikle yasemin çayı mis
gibi kokusu ve tadı ile mutlaka denemeniz hatta yanınızda ülkenize getirmeniz
gereken bir tat. Yeşil çaydan yapılan dondurma da denenmeli.
Bir de yazının önceki bölümlerinde sözü geçen ballı yoğurdu
da mutlaka deneyin. Soğuk iken oldukça ferahlatıcı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder